Kısa film çekmek isteyenlere tavsiyeler?
Film çekmek isteyen herkesin başlangıç noktası genelde kısa filmdir. Aslında kısa film yönetmenliğe geçiş için bir antreman değil kendi içinde ayrı bir türdür. Fakat bu algı sanki yıllar içinde bu kırılmış, kısa film öğrencilerin çektiği veya yönetmenliğe geçiş yapmak isteyenlerin kendilerini ispatlamak için ürettiği bir film türüne dönüşmüştür.
Kısa film her ne kadar bir türden bir araca dönüşse bile kısa film sinemanın ta kendisidir. İlk filmini çekmek isteyen bir yönetmenin ilk önce kısa filmlerine bakılıyor. Muhtemelen Türkiye’de sinema adına dizilerden sonra en çok üretim yapılan alanlardan bir tanesi. Aynı zamanda çekimi yapılırken en çok hata yapılan alanlardan da bir tanesi.
Bu hataların başında senaryo ve mekan seçimi geliyor. İzlediğim yüzlerce kısa filmde yapılan büyük hataların çoğunlu senaryodaydı.
Kısa Film Nasıl Yapılır? Önce Senaryo Önce Hikaye…
Her şeyden önce senaryo. Peki bu senaryo nasıl çözülecek… Hukukta bir tabir vardır “Hayatın olağan akışı” işte bu kavram sinema içinde geçerlidir. Biraz daha komplekstir. Sinemada yarattığınız ütopik evrenlerde dahi bu kavrama dikkat etmek gerekmektedir. Gerçek hayattan uyarlanmış bir hikaye anlatıyorsanız iki defa geçelidir. En çok yapılan hatalardan birisi budur. Bir kahramanınız var, bu kahramanınız uçabiliyorsa evreni ona göre inşa etmeniz gerekmektedir. Marvel evreninde herkes süper kahramanların süper güçlerini kabul etmiştir. Kahramanınız eğer kötü adamlar ile mücadele edecekse ve onu çok iyi dövüşen bir karakter olarak dizayn etmediyseniz bir anda kötü adamlar ile karşılaşınca çok iyi dövüşen bir adam çıkartamazsınız. Bunu yaptığınız anda absürt bir film olur.
Uzun metraj film roman gibidir, kısa film ise bir hikaye gibidir… Hikayede hem kahramanın iç dünyasına odaklanıp hem de olayların içerisine sokamazsınız. Bunun bir çok sebebi var ve en önemli sebebi süre kısıtıdır. Ya kahramanın iç dünyasına odaklanacağız ya da olaya.
Peki nedir bu olay?
Öncelikle senaryo matematiğinden bahsedelim. İzlediğimiz bütün filmler bir akış üzerine kuruludur. Hepsinin bir matematiği vardır. Nedir bu matematik?
- Kahramanın sıradan dünyası
- Çağrı
- Çelişki
- Karar
- İlk adım
- 1. Çatışma
- 2. Çatışma
- 3. Çatışma
- Katarsis
- Final
Senaryo notları kısmında bunlardan çokça bahsedeceğiz.
Bu matematik aslında uzun metraj bir filmin matematiğidir. Fakat kısa filmde ya bu maddelerden bir tanesini işleriz veya “İlk adım” kısmından ikiye bölüp kahramanın ilk adıma kadar başından geçenleri veyahut ilk adımdan sonraki kısımları anlatırız.
Bu maddeleri kısaca anlatmak gerekirse;
Kahramanın sıradan dünyası : kahramanımızın günlük rutinlerinin anlatıldığı kısım
Çağrı: Kahramanımız bir olaya veya duruma çağrılır. Bu çağrı içsel bir çatışmada olabilir direkt bir olayın içine atılmada olabilir.
Çelişki: bu kısım aslında kahramanımızın çağrıyı ilk başta red edip kendi çatışmasını yaşadığı yerdir.
Karar: kahramanımızın çağrıyı kabul edip etmememe çelişkisi buradadır.
İlk Adım: Kahramınız burada kendisini olayların içinde bulur.
1 . çatışma : en soft geçen ve olayların çözülmeye başladığı yer diyebiliriz. Genelikle bütün şaşırtmalar burada yapılır. Düşman basit gösterilir fakat bir anda beklenmedik büyüklükte bir düşman çıkar karşımıza
2. çatışma: Bu en güçlü çatışmalardan bir tanesidir. Kahraman artık vazgeçeceğini veya yenileceğini düşünürüz.
3. çatışma: kahramanı kahraman yapan kısım bu kısımdır. Bu çatışmada yaptığı şey kahramanı artık iyi veya kötü bir adama çevirir. Ex Deux Machine burada devreye girer. Yani ilahi bir el kahramana yardım eder.
Katarsis: Kahramanın aydınladığı kısım bu kısımdır. Artık çıkmış olduğu yolculukta başka birisine dönüşmüştür kahramanımız.
Final: kahraman eski yaşantısına geri döner veya başka bir yaşantıya sahip olur. Bu aritmetiği senaryo notlarında daha detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
İyi Bir Kısa Film Hikayesi
İyi bir kısa film çekmek için bize lazım olan hikaye matematiği budur arkadaşlar. Uzun kısımları uzun metraj filmlerdeki gibi uzatamıza gerek yok. Mesela “Kahramanın sıradan dünyası” kısmını bir dakikada çözebiliriz.
Şimdiye kadar gördüğüm başarısız kısa filmlerdeki hataları şöyle özetleyebilirim;
- Aşk hikayesinde esas oğlanın şizofren çıkması
- Öğrenci evinde geçen bütün kısa filmler
- Doğa üstü olayları sıradan insanlar ile anlatmaya çalışma
- Çocuk oyuncular ile derinlikli hikayeler anlatmaya çalışma
- Star oyuncuların bile oynarken zorlanacağı rolleri oyunculuk deneyimi olmayan insanlarla çekmeye çalışma
Şimdilik aklıma gelen şeyler bunlar.
Son olarak örnek bir hikaye üzerinden gidelim,
Bir cinayet hikayesi olsun, hikayeyi maktul üzerinden mi anlatacağız yoksa katil üzerinden mi anlatacağız. Eğer katil bakış açısıyla anlatacaksak o zaman kahraman değil başrolümüz anti-kahraman oluyor. Eğer anti-kahraman üzerine bir hikaye kuracaksak katili katil yapan sebebi veya sebepleri filmde göstermemiz veya seyirciye vermemiz gerekiyor. Daha sonra hikayenin neresini anlatacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Sadece cinayet anını mı anlatacağız? Yoksa öncesini mi? Yoksa sonrasını mı? Bu üç kısımda ayrı ayrı film konusu… İkisini veya tamamını anlatmaya çalışırsak eğer kısa film olmaz uzun metraj olur. 20 dakikada vermeye çalışırsak aslında hiçbir şey anlatamayız.
Cinayete kadar olan kısmı anlatmaya karar verdik diyelim. O zaman anti kahramana bir sebep vermemiz gerekiyor. Nedir bu sebep? Eski bir alacak, kan davası, kin gibi şeyler olabilir. Sebepten sonraki kısmı size kalmış. Çatışmaları cinayet mahaline maktülü götürmeye çalıştıkları kısımlarda verilebilir. Hikayenin başında cinayet için yola çıkılmamış olunabilir ve arada geçen çatışmalar anti kahramanı cinayete götürebilir. İskandinav sineması gibi çok küçük bir olaydan devasa şeylere evirebiliriz.
Kısa film için en önemli şey aslında hikaye, hikaye oturduktan diğer kısımlar filmin tamamlayıcı öğeleri olacak. Yani kötü bir hikayeniz varsa, mekanlarınızın iyi olması, oyuncularınızın iyi olması veya çok iyi ekipmanlar ile filmi çekmeniz çok bir şey ifade etmez.
Sinema ve film yapımı hakkında daha çok şey öğrenmek için takipte kalın.