Film sektöründe Apple Bilgisayar Neden Yaygın olarak Kullanılıyor?

Film sektöründe Apple bilgisayarların çok yaygın olarak kullanıldığını görmüşsünüzdür. Peki neden Mac film sektöründe bu kadar çok kullanılıyor.

Aslında birden çok cevabı var bu sorunun. Bu sorunun cevabını öğrenmek için dijital kurgu tarihine bakmamız gerekiyor. NLE (Non Linear Editing) kurgu sistemlerinin kullanılmaya başladığı yıllara gidiyoruz. Daha doğrusu analog kurgudan dijital kurguya geçildiği dönemler. Apple asıl devrimi o zamanlar yapmaya başladı.  Sitedeki “Dijital Kurgu Tarihi” ve “Non-Linear Editing” yazılarını inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

1980 yılların sonuna doğru Avid firması Avid Media Compesor’ü piyasaya sundu. Bu bilgisayarlı kurgu sistemi ile artık filmin istediğiniz yerinden kurguya başlayabiliyordunuz. Non-Linear Editing kavramı böylelikle doğmuş oldu. Çünkü daha öncesinde filmleri kesip birleştirmek ve tekrar kopyalarını almak oldukça zordu.

Fakat 90’lı yıllarda böyle bir sisteme sadece büyük televizyon kanalları ve büyük stüdyolar sahip olabiliyordu. Çok maliyetliydi. Adobe programlarının da mimarı olan Macromedia firması Final Cut Pro’yu piyasaya sundu. programın bir çok eksiği vardı ve daha çok geliştirilmesi gerekiyordu. Avid Media Compesor’ü kullanmak için komple bilgisyar sistemini satın almanız gerekiyordu. Hatta bu olay 2000’lerin başına kadar devam etti. Apple, 1998 yılında Macromedia’dan Final Cut Pro’yu satın aldı. Sadece kendi bilgisayarlarında kullanılabilecek bir programa çevirdi. Böylelikle Avid’in en büyük rakibi olarak karşısına çıktı. Bu, kendi kişisel Apple bilgisayarlarınızla bir sinema filmi veya bir televizyon projesi kurgulayabileceğiniz anlamına geliyordu. Hem de binlerce dolar lisans parası yerine sadece 200-300 dolarlık bir lisansla bunu yapıyordunuz. İlk devrimi bu oldu Apple’ın…

ProRes Dosya Formatı

Apple daha sonra ProRes sıkıştırma formatını duyurdu. ProRes aslında ara çözücü bir kodektir. Yani dosya formatınız .mov sıkıştırma ProRes şeklindedir. Export alırken .Mp4 H.264 gibi düşünebilirsiniz. Bu o zamanlar ikinci bir dervrim gibi oldu. Çünkü zamanın teknolojinde çok akışkan kurgular yapılabiliyor. Dahası bazı dijital kameralar .MXF ile beraber .Mov kayıt yapmaya başlamıştı. Hatta dijital kamera devrimini başlatan Canon 5D Mark 2 o dönemde direkt olarak kendi içine .Mov kaydediyordu. Bazı kameralarda ProRes 422 sıkıştırma ile direkt olarak .mov kaydediyordu.

Ekran kalitesi ve cinema display

Özellikle 2010’larda LCD ekranlar yaygınlaşmaya başladığı zamanlar renkleri doğru görebilmek çok önemliydi. Daha öncesinde baskılı işlerde tasarımcılar renklerin doğruluğunu tam olarak anlayabilmek için prova baskılar alıyordu. Film sektörü için böyle bir şey söz konusu değildi. Referans dediğimiz doğru renkleri veren ve yüksek parlaklığa sahip monitörlele renk doğrulukları test ediliyordu. Fakat Apple Cinema Display ekranı çıkartarak başka bir devrim yaptı. Hem renkler referans veya referansa çok yakın hem de monitörler nispeten daha ucuzdu. Bu sebeplerden dolayı film sektöründe çok özellikle dijitalleşme başladığı zamanlar Mac bilgisayarlar yerini sağlamlaştır. Eskisi kadar Final Cut yaygın olarak kullanılmasa bile kurgu işlerinde özellikle setlerde D.I.T’de Mac vazgeçilmez bilgisayar oldu.